Yazının Adı:
Biz Buradayız! Türkiye’de Romanlar, Ayrımcı Uygulamalar ve Hak Mücadelesi
Yazarın Adı:
Ebru Uzpeder
Savelina Danova/Roussinova
Sevgi Özçelik
Sinan Gökçen
2008 yılında yayınlanan bu kitap, Türkiye’de Romanlar hakkında derin bilgilere sahiptir. Aşağıda önsözünü sizinle paylaşıyoruz. Ayrıntılı incelemek isterseniz sayfa sonundaki butondan indirebilirsiniz.
Önsöz
Türkiye coğrafyası, tarih boyunca Romanlar ve Roman kültürünün gelişimi açısından önemli bir yer olagelmiştir; konunun uzmanı bazı akademisyenlere göre, İstanbul’da günümüzde Sulukule Mahallesi olarak anılan bölge, Avrupa’nın ilk Roman yerleşim bölgelerinden biridir. Yüzyıllar öncesine dayanan varlıklarına karşın, Türkiye’de Romanlar henüz toplumun ayrılmaz bir parçası olarak kabul görmemekte ve temel haklarını diğer vatandaşlarla eşdeğer ölçüde kullanabilme yolunda ciddi engellerle karşılaşmaktadır. Son yıllarda, temel insan haklarının, özellikle de azınlık haklarının korunması, Avrupa Birliği üyeliği sürecinde Türkiye’de önemli bir konu olarak ön plana çıksa da, Romanların hakları bu tartışmaların yapı taşlarından biri olamamıştır. Türkiye’de Romanları etkileyen insan hakları sorunlarının yeteri derecede göze çarpmamasına ilişkin çeşitli sebepler tartışılabilir. Öncelikle, bu kitabın da ortaya koyduğu gibi Türkiye’de Romanlar, toplumun geneli tarafından önyargı, ayrımcılık ve dışlanmaya maruz kaldıkları gibi, diğer azınlık gruplarından da benzeri tavırları görmektedir. İkinci olarak, en azından kısa bir zaman öncesine kadar pek çok Roman, hak mücadelesini devlete ihanet olarak algılayan milliyetçi baskılar sonucunda aktivizmden, özellikle de kendi haklarını gündeme getirmek için örgütlenmekten kaçınmıştır. Böyle bir ortamda gerçekleştirilen “Türkiye’de Roman Haklarının Geliştirilmesi” başlıklı proje, Avrupa Roman Hakları Merkezi (European Roma Rights Centre – ERRC), Helsinki Yurttaşlar Derneği (hYd) ve Edirne Roman Derneği (EDROM) ile ortaklaşa, Aralık 2005 – Nisan 2008 döneminde hayata geçirildi. Avrupa Komisyonu, Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Temsilciliği ve İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (Swedish International Development Cooperation Agency – SIDA) tarafından desteklenen projenin temel hedefleri şunlardı:
– Türkiye’deki Roman topluluklarının sosyal, dilsel, tarihsel ve coğrafi profilini çıkarabilmek için güvenilebilir bilgi toplamak,
– Ayrımcı uygulamalarla ve hak ihlalleriyle daha güçlü mücadele etmeleri için, Türkiye’deki Roman derneklerinin ve topluluklarının kapasitelerini artırmak ve yargı yoluna başvurabilmeleri için Roman aktivistlerini yüreklendirmek,
– Türkiye’de Romanların karşılaştıkları hak ihlallerini sergilemek, stratejik hukuk davaları yoluyla Roman haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla yerel ve uluslararası alanda çaba göstermek,
– Roman toplumunun haklarını güvence altına alacak yasal, idari ve siyasi düzenlemelerin yapılması için resmi kurumların ilgisini bu konuya çekmek ve böylece Romanların temel sosyal ve ekonomik haklara erişmelerini kolaylaştırmak.
Bu çerçevede projenin, hem Roman toplumunun yurttaşlık haklarının geliştirilmesi ve Roman derneklerinin Türkiye sivil toplum hareketinin bir bileşeni olarak yerini alması, hem de bu konudaki toplumsal duyarlılığın ve hukuki mekanizmaların güçlendirilmesi yolunda bir adım olmasını umuyoruz.
Biz Buradayız! isimli bu kitap, “Türkiye’de Roman Haklarının Geliştirilmesi Projesi”nin ürünlerinden biridir. Proje sürecinde gerçekleştirilen saha araştırmasının verileri ve bu süreçte kazanılan deneyimlerin yanı sıra, proje ortaklarının Roman hakları savunuculuğu, sivil toplum değerlerinin vurgulanması, Roman hakları hareketinin gelişimi gibi alanlardaki tecrübelerini yansıtan bu kitap, Türkiye’de yaşayan Roman topluluklarının durumlarını sergilemeyi ve karşılaştıkları hak ihlallerini dile getirmeyi amaçlıyor. Romanların haklar ve fırsatlara eşit olarak erişebilmesini engelleyen hukuki çerçeve, koşullar ve uygulamaların genel bir özeti de kitabın
temel konularından biri…
Türkiye’de Roman haklarıyla ilgili sorunlara ışık tutmayı hedefleyen ilk yayınlardan biri olan Biz Buradayız! her şeyden önce Türkiye’de yaşayan Romanları, tarihleri, toplumsal özellikleri ve kendilerine özgü sorunlarıyla, eşit vatandaşlar olarak tasvir etmeyi arzuluyor. Kitabın genelinde, “Roman” ve “Çingene” terimleri, yazarların tercihine göre, beraberce kullanıldı. Hangi kelimenin Türkiye’deki Roman toplumunu temsil ettiğine ilişkin hararetli tartışmanın bir tarafı, “Çingene” sözcüğüne yüklenen aşağılayıcı, olumsuz ve önyargılı anlamlar yüzünden kendilerini böyle değil, “Roman” olarak tanımlamak taraftarı… Buna rağmen diğer yandan, “Çingene” sözcüğünü aşağılayıcı çağrışımlarından kurtarıp, Türkiye’deki tüm grupları tanımlayacak tarafsız bir kelime haline getirmek gerektiğini savunanlar da var… Kitabın birinci bölümü, Türkiye Romanlarının tarihinin kısa bir özetini yapıyor. İkinci bölüm, çeşitli Roman gruplarının kimliklerini ve kökenini anlatıyor. Uluslararası ve bölgesel insan hakları belgeleri uyarınca Türkiye’nin sorumluluklarını ve ulusal kanunların bu belgelere uyumunu tartışan üçüncü bölüm, Türkiye’nin hukuki mevzuatını uluslararası standartlara uygun hale getirme yolundaki bazı tavsiyeleri de içeriyor. Dördüncü bölümde, saha araştırmasıyla belgelenen en ciddi insan hakları sorunları özetleniyor ve kamu idaresinin Roman toplumuna karşı ayrımcılığın önüne geçmesini sağlamaya yönelik bir dizi tavsiye dile getiriliyor. Türkiye’de Roman hakları hareketinin ve derneklerin gelişimini anlatan beşinci bölümde,projenin ortaklarından biri olan Edirne Roman Derneği’nin Başkanı Erdinç Çekiç’le yapılan söyleşi, Roman sivil toplum örgütlerini bekleyen riskleri ve olanakları özetlemesi bakımından hayli ufuk açıcı… Altıncı bölüm, Türkiye’deki milliyetçi fikirlerin gelişimini ve Türk milliyetçiliğinin Romanlar üzerindeki etkisini tartışıyor. Son olarak yedinci bölüm, Türkiye Romanları üzerine yazılmış belli başlı eserlere yönelik eleştirel bir bakış sunuyor.
Tamamını okumak için tıklayınız.
Bu çalışmada geçen ifadeler çalışmayı yürüten yazarın kendisine aittir.