ROMANİ GODİ BİRİNCİ SAHA ZİYARETLERİ RAPORU YAYINDA!

ROMANİ GODİ BİRİNCİ SAHA ZİYARETLERİ RAPORU YAYINDA!

 

Marmara ve Ege bölgesinde yer alan 6 şehirden(Balıkesir, Çanakkale, Sakarya, Kocaeli, İzmir, İstanbul) 12 Roman Mahallesine  Romani Godi’nin gerçekleştirdiği  saha ziyaretleri ‘12 Roman Mahallesi Saha Ziyaret Raporu’nda ele alındı.

Rapor Roman mahallelerinin içinde bulunduğu hale dair genel bir özet niteliğinde çerçeve oluşturmayı amaçlıyor!

Önizleme mahiyetinde olan raporlama çalışması tespitler noktasında sınırlılıklara sahip olmakla beraber Roman mahallelerin içinde bulunduğu tabloya yönelik karşımıza bir çerçeve çıkarmaktadır.

Gündem: Amora Mahalla!(Bizim Mahalle)

 

Raporda öne çıkan tespitler şunlardır:

  • Roman yerleşim alanları kentsel dönüşüm açısından üçe ayrılmaktadır: Kentsel dönüşümü gerçekleştirilmiş olanlar, kentsel dönüşüm süreci halen devam edenler, kentsel dönüşümü hedeflenenler. Her üç durumda da kentsel dönüşümler planlanır ve uygulanırken bölgede yaşayan Romanların ihtiyaçları  gözetilmemekte, Romanların mekânsal ve toplumsal hafızası göz önünde bulundurulmakta, bölge sakini olan Romanlar kentsel dönüşümlerden faydalanamamaktadır.  Kentsel dönüşüm süreçleri, Romanların yaşadığı alanları şehrin dış bölgelerine taşımakla sonuçlanmaktadır.
  • Romanların uzun yıllardır yaşadığı bazı alanlar değer kazanmasından dolayı rant alanı olarak görülmekte, bu nedenle Romanlar yerleşim alanlarının dışına çıkarılmaktadır.
  • Roman mahallelerinde kamusal hizmetlere erişim yetersiz olmakla birlikte, var olan eşitsizliği daha da büyütmektedir.
  • Ziyaret edilen çoğu bölgede konut-insan sayısı oranı, insani yaşam şartlarının çok altındadır.
  • Kamu hizmetlerinin bir parçası olarak çevre temizliği sorunu ve insani barınma/yaşam koşullarının yetersizliği, halk sağlığını tehlikeye atacak riskler oluşturmaktadır.
  • Ziyaret edilen bölgelere yer alan çadır yerleşimlerinde başta yangın ve çökme olmak üzere insan yaşamına yönelik ciddi riskler bulunmaktadır.
  • Şehrin çeper bölgelerine veya dışına itilen Romanlar yağmur, sel gibi doğa olaylarının tehdit oluşturduğu güvenliksiz alanlarda yaşamaktadır.
  • Geri dönüşüm merkezleri, sanayi merkezleri, çöp depolama alanları çoğunlukla Roman mahallelerinin yakınına ya da yerine kurulmaktadır. Dolayısıyla Romanlar, beşeri çevresel bozulmaların doğurduğu zararlardan da daha fazla etkilenerek, çevresel ayrımcılığa maruz kalan grupların başında yer almaktadır
  • Roman çocuklar; ayrımcılığa maruz bırakılmaları, okulların yaşam alanlarına uzak olması gibi nedenlerle eğitime devam edememektedir. Erken okul terki çok yüksek orandadır.Erken okul terki ve eğitimden kopmanın ikincil nedenlerini; eğitim masrafları, okula ulaşım maliyetleri, okul malzemelerine erişim gibi faktörler oluşturmaktadır.
  • Roman çocuklar çocuk yaşta evliliklere karşı korumasız konumdadır. Erken okul terki, ayrımcılık ve ekonomik zorluklar çocukların geleceğe dair farklı plan yapmalarını, umutlu olmalarını, hayal kurmalarını sınırlamaktadır.
  • Roman mahallelerinde yetişkinlerin sosyalleşebileceği ve çocukların güvenli bir şekilde oyun oynayabileceği alanlar kısıtlıdır.
  • Roman mahallelerinde madde kullanımı her geçen gün artan bir tehlike oluşturmaktadır.
  • UNESCO Tehlikedeki Diller Atlası’na göre, “Kesinlikle Tehlikede Olan Diller” arasında yer alan Romanes giderek unutulmakta, yeni nesillere aktarılamamakta, bilen insan sayısı giderek azalmaktadır. (Aynı durum, Domari ve Lomavren için de geçerlidir.)
  • Aynı mahallede yaşayan Romanlarla diğer grupların ortak sosyalleşebileceği alanların olmaması ayrımcılığı derinleştirmektedir.
  • Ziyaret edilen yerleşim bölgelerinin büyük çoğunluğu engelliler için sınırlılıklar ve riskler taşımaktadır. Engelliler; sosyal yardımlardan ve kamu hizmetlerinden faydalanamama, gözetilmeme, sağlığa erişim zorlukları, sosyalleşme alanlarının eksikliği gibi sorunlar yaşamaktadır.
  • Çocuklar, kadınlar, LGBTİ+lar, engelliler, yaşlılar gibi çoklu ayrımcılık riski altındaki gruplara dönük herhangi bir özel çalışma yapılmadığı için, eşitsizlik giderek derinleşmekte, riskler giderek artmaktadır.
  • Roman kadınlar geleneksel rolleri üstlenmeye mecbur bırakılmakta ve farklı roller üstlenmeleri engellenmektedir. Kız çocuklarına kardeşlerine bakma sorumluluğu verilmekte, toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlik giderek derinleşmektedir.
  • Çadırlarda, barakalarda, yarı yıkılmış evlerde/mahallelerde yaşayan çocuklar, kadınlar, engelliler, yaşlılar vb. özel önlemlerle desteklenmesi gereken bireylerin farklı risklere karşı açık durumda olduğu gözlemlenmiştir.

 

Raporda öne çıkan öneriler şu şekildedir:

  • Romanlara yönelik her türlü ayrımcılığa ve eşitsizliğe karşı sıfır tolerans yaklaşımı benimsenmelidir. Roman mahallelerinde soylulaştırmaya yol açacak hiçbir uygulamaya izin verilmemelidir.
  • Ziyaret edilen Roman mahallelerinde yaşanamayacak durumda olan, yıkılma riski bulunan evlerde, çadırlarda, barakalarda halen kalmakta olan haneler tespit edilmelidir.
  • Bölgedeki konut stoğunun envanteri çıkarılarak bu hanelerde kalanlar öncelikle uygun konutlara, yeterli konut olmayan mahallelerde yaşanabilir şartlarda konteynerlar tahsis edilerek geçici olarak yerleştirilmelidir. Buna paralel olarak, yaşanabilir yerleşim alanlarının inşasına yönelik dönüşüm ve kalıcı sosyal konut projeleri uygulanmalıdır.
  • Yeni inşa edilecek evlerin mahalle sakinlerinin ihtiyaç ve taleplerine uygun olması ve uygun ödeme planları öngörülmelidir.
  • Ziyaret edilen mahallelerin altyapı eksiklikleri tamamlanmalı ve mahallelerde çevre düzenlemeleri gerçekleştirilmelidir.
  • Halk sağlığı tehlikesi barındıran durumlar ve çevresel ayrımcılığa neden olan unsurlar tespit edilmelidir. Söz konusu tespit edilen risklerin ve unsurların giderilmesi sağlanmalıdır.
  • Çoklu ayrımcılık riski altındaki kadınların, çocukların, LGBTİ+ların, engellilerin, çadırda yaşayanların başta olmak üzere bölge sakinlerinin ihtiyaçlarının tespitine yönelik ayrıştırılmış veri toplanmalıdır.
  • Çocuklar, kadınlar, LGBTİ+lar, engelliler, yaşlılar gibi çoklu ayrımcılık riski altındaki gruplara yönelik destekleyici özel önlemler alınmalı, bu önlemler öznenin kendisiyle birlikte oluşturulmalıdır.
  • Kadınların ve kız çocuklarının mecbur bırakıldığı geleneksel roller dışında yeni roller üstlenebilmesini destekleyecek yeni adımlar atılmalıdır.
  • Ziyaret edilen mahallelere sosyal ve kültürel merkezler, alanlar (parklar, gençlik merkezleri, kütüphaneler vb.) inşa edilmelidir. Çocukların sosyal becerilerini güçlendirmeye ve eğitim süreçlerini desteklemeye yönelik merkezler oluşturulmalıdır. Yetişkinlerin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılayabilecek güvenli alanlar sağlanmalıdır.
  • Roman mahallelerinde yapılan kentsel dönüşümler, yerinde dönüşüm olarak gerçekleştirilmelidir. Romanları yaşadığı bölgeden uzaklaştıran, şehrin çeperine ve dışına iten planlamalar durdurulmalıdır.
  • Kentsel dönüşümler Romanların mekânsal, inançsal, kültürel ve toplumsal hafızası, ihtiyaçları ve talepleri gözetilerek gerçekleştirilmelidir.
  • Temiz içme suyuna, şebeke suyuna, elektriğe ve doğalgaza erişimleri sağlanmalıdır.
  • Roman yerleşim alanlarında çocukların eğitim hakkına erişiminin güçlendirilmesi ve okul terklerinin önlenmesi için programlar oluşturulmalıdır. Okullarda yapılan ayrımcılığın önlenmesi için özel önlemler alınmalıdır.
  • Ziyaret edilen mahallelerde eksik olan kamu binalarının (okul, sağlık ocağı vb.) inşa edilmesi sağlanmalıdır.

Raporun Tamamı için:

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.