Hacıbektaş Belediye Başkanını Kınıyoruz!

ME DE MANUSH SAM!

NEFRET DİLİNE KARŞI ALEN AMALA!

Alevi/Bektaşi Romanlara ve Abdallara Yönelik Ayrımcılık Kabul Edilemez!

 

Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesi ve ilçede yer alan Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhı, Alevi/Bektaşi Romanlar ve Abdallar için hem inanç ritüellerinin yerine getirildiği hem de toplumsal hafızadaki dönemsel göç noktalarının bir araya geldiği anlamlı ve önemli bir ziyaret mekânıdır. Bu ziyaretler, Alevi/Bektaşi Roman topluluklarının inançsal ve toplumsal bağlarını güçlendirmeye yönelik önemli ve saygın etkinlikler olarak görülmektedir.

Her yıl Hacıbektaş ilçesinde gerçekleştirilen bu ziyaretler sırasında, Alevi/Bektaşi Abdallar’ın ve Romanlar’ın ayrımcı tutumlarla ve davranışlarla karşılaştığına dair endişe verici haberler alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Abdallar ve Romanlar, Hacıbektaş Belediye Başkanı tarafından “Konargöçer vatandaşlar, esmer vatandaşlar”  gibi ifadelerle damgalayan, ötekileştiren ve hedef gösteren bir tutuma maruz bırakılmıştır.

Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altınok; Roman ve Abdallar’a yönelik ilçe girişlerinde özel kontrollerin ve GBT kontrolünün yapılmasını, çadır kuran yurttaşlara kolluk kuvvetlerinin müdahale etmesini talep eden bir açıklama yaptı. Bununla da yetinmeyip,  “Türkiye’nin herhangi bir noktasında hatta Nevşehir’in herhangi bir ilçesinde bu vatandaşlar bu şekilde rahat hareket edebilir mi?” ifadesini kullanarak hem Hacı Bektaş-ı Veli ziyaretini gerçekleştiren hem de ülkenin farklı yerlerindeki Romanları hedef gösterdi.

Geçmişten bu güne çok iyi tanıdığımız bu tür ayrımcı ifadeler ve davranışlar, Roman toplumunu suçlu ya da hedef alınabilir bir grup olarak gösterme eğiliminde ve tam bir Antigypsyism yani Roman karşıtlığı örneğidir. Önceki dönemlerde hem Hacıbektaş ilçesinde hem de farklı illerde yerel yönetimlerin Romanlara yönelik ayrımcı açıklamalarının veya tutumlarının cezasız kalmış olması da yeni ayrımcılık vakalarına ve linç kültürüne zemin hazırlamaktadır.

Yoksullukla da sıkı bağları olan ayrımcılık; inanç ritüellerini yerine getirmeye çalışan Romanların ve Abdalların yaşadığı eşitsizliği tetiklemeye devam ediyor. Yoksullukla mücadele eden, çadırda yaşamak zorunda kalan Romanlar ve Abdallar kolayca kriminalize edilebiliyor. Olağanüstü hallerde dahi ( Deprem, covid-19 vb.) ayrımcılığa maruz bırakılan Romanlar, her türlü hak ihlaliyle mücadele ederek yaşam mücadelesi veriyor.

Romanları “esmer vatandaşlar, konargöçer vatandaşlar” olarak tanımlayarak suç öznesi olarak tasvir eden söylemleri, bu söylemlerin altında yatan önyargıları ve ayrımcı düşünceleri yakından tanıyor ve reddediyoruz, şiddetle kınıyoruz. Ayrıca, bu söylemlerin 2020 yılında “Ayrımcılıkla Mücadelede En Kararlı Belediye Başkanı Ödülü” almış bir isim tarafından türetilmiş olmasından ise ayrı bir üzüntü duyuyoruz.

– Hacıbektaş Belediyesi’nin ve Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altınok’un kişisel sosyal medya hesaplarından ayrımcı ifadelerin yer aldığı paylaşımların kaldırılmasını, belediye başkanının ivedilikle özür dilemesini,

– Hacıbektaş Belediyesi’nin Antigypsyism (Roman karşıtlığı) ile mücadele için adımlar atmasını,

– Hacıbektaş ilçesine ziyaret için gelen Romanların ve Abdalların güvenli şekilde konaklayabilecekleri, temel ihtiyaçlarını giderebilecekleri alanların oluşturulması için tüm ilgili kurumların sorumluluk almasını,

– Hacıbektaş ilçesinde yerleşik olarak yaşayan Roman ve Abdalların temel haklara, özellikle kentsel hizmetlere eşit erişiminin güvence altında alınması için başta yerel yönetim olmak üzere tüm ilgililerin gerekli adımları atmasını,

– 2020 yılında aldığı Ayrımcılıkla Mücadelede En Kararlı Belediye Başkanı Ödülü’nü iade etmesini, 

– Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun resmen soruşturma için ivedilikle harekete geçmesini talep ediyoruz. 

Anayasanın ‘insan onuru’ kavramını esas alan eşitlik ilkesini ve 10. maddesini hatırlatıyoruz: “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”

Her türlü ayrımcı tutumu, söylemi ve davranışı reddediyor ve toplumsal uyumun temel taşlarının eşitlik ve insan hakları olduğuna inanıyoruz. İnancı, dili, etnik kimliği ne olursa olsun, aynı coğrafyada yaşadığımız her bir insanı, Romanların yaşadığı ayrımcılığa karşı çıkarak, hep birlikte daha adil bir toplumun inşasına katkıda bulunmaya çağırıyoruz.

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.